Mayıs 14, 2014

soma..

inna lillahi ve inna ileyhi raciun..


Allahım bu nasıl bir acı, bu ne kadar zor bir imtihan. 201 can. Kaç eş, evlat, baba, kardeş var o gidenler arasında. Aynı aileden kaç can ver. Kalanlara yardım et Ya Rabbim.. Sabır ver. İsyan ettirme.

Kalan için en zoru ani ölüm. Yarım saat önce uğurladın belki evinden sağ salim. Sarıldın öptün. Aklına gelmezki o an insanın bir daha dönmeyeceği. Bilse gönderebilir mi acaba?

Hem gidenlere hem kalanlara dualarımız.

hedefler..

Değişimime kendime küçük hedefler koyarak başlıyorum. İlk hedefim teheccüd namazı. Madem ki gece kaçta yattığımın önemi yok her türlü sabah 10da kalkıyorum o zaman gece uyanıp namaz kılmak uykumu etkilemeyecek. Hem dua ederim sabah erken kalkabilmek için, İkinci hedefimde o olur. 
Daha bir sürü hedef var kafamda ama yavaş yavaş. Önce bir kaçını yoluna koyayım devamlılık sağlayayım devamı da gelir inşallah. 

Zaman yönetimi öğrenmeye çalıştığım konular arasında. Yönetimi becerebilmek için ilk adım şuan ki zaman kullanımının farkına varmak. Yapılan işleri, bu işler için harcanan zamanı, boşa geçirilen zamanı not edip zamanın ne kadar hor kullanıldığının farkına varmak. Listeyi görünce bir telaşa kapılıyor insan. Gün 24 saat benim elle tutulur bir iş yaptığım süre maksimum 3 saat. Zaten 10 saat uyuyorum. Geriye kalan zaman kayıp. 

Zamanı toptan degilde parçalara ayırıp kontrol etmek daha kolay sanırım. Mesela uyanmayla öğle ezanı arası için hedef koyulabilir. Hedefler tamamlanmadan telefona ve ipade el sürülmemeli. İşlem tamamlandıktan sonra bir süre mola verilip aynı planlama ikindi ezanına veya akşama kadar süre konularak yapılmalı. Yazınca bana daha mantıklı geldi  en kısa zamanda bunu yapacağım :)). Önce yapılacaklar listesi çıkartayım sonra iş bölümü.. 

İnsanın elinde yazılı bir şeyler olunca daha farkında oluyor herşeyin. Diyet yaparken de yediklerin yazılması bundan sebep herhalde.  Neler yaptığını ve neler yapmadığını net görüyorsun. Yazmak herşeyin ispatı,.

Mayıs 09, 2014

boşluk..

Sanırım ben beceremiyorum bu blog yazma işini. Yazmayı seviyorum. Ama yoğun duygular yaşadığımda yazabiliyorum sanırım birtek. Ya çok üzgün olmam lazım ya da çok mutlu. Oysa yazdıkça yazası geliyor insanın biliyorum. Yazdıkça çoğalıyor cümleler. bir boşaltmaya başladın mı içindekileri ardı arkası kesilmiyor. Ne çok şey varmış içimde diyorum neler biriktirmişim. Kaç tane defterim var yarım yarım. Yazasım geldimi gözüme en hoş gözükeni alıyorum elime. O yüzden buraya pek zaman kalmıyor. Sonra özlüyorum çok ara verdim diyorum. İşte yine o özlemle geldim kaç ay sonra buraya. Bundan sonrası kısmet..

Aslında o kadar boş geçiyor ki günlerim utanıyorum Rabbimden. Sabahları erken kalkmayı beceremiyorum. Gün içinde vaktimi verimli kullanamıyorum. Telefonu ve ipadi elimden bırakamıyorum. Sanırım ben bir internet ve oyun bağımlısıyım. Gece ve gündüz ayrı çalışıyor beynim. Gündüz ne kadar umursamazsam gece de o kadar pişman oluyorum. yarın diyorum farklı olacak. Sabah erken kalkacağım şunları şunları yapacağım artık boş boş zaman geçirmek yok. Ama sabah olduğunda bambaşka biri gelip yerleşiyor içime. Biraz daha uyu, biraz daha oyna, biraz daha ayrılma internetin başından. Nefsim ve ruhum çatışma içinde.

Bir yerden başlamam lazım birşeyleri düzeltmek için biliyorum. Ruhumu nefsime üstün kılmalıyım. Dünyalıklardan sıyrılmalıyım biraz. Ölüm ensemde..