Eylül 26, 2013

doğum ve ölüm..

Bugün ilk göz ağrımın doğum günü.. Akşama ders çalışmak için bana gelecekti. Evi süsleyip krmmle ufak bir doğum günü partisi hazırlamayı düşünmüştük ona. Ama sabah 9 da annemin 25 yıllık dostunun vefat haberini aldım. Yaklaşık 1 aydır devam eden rahatsızlığını atlatamamıştı.

Her ölüm haberi tokat gibi çarpıyor inanın yüzüne. Gerçek hayata döndürüyor bizi. Yaşamın yanında ölümünde var olduğunu hatırlatıyor. Oysaki ne kadar ölümsüzmüşüz gibi yaşıyoruz. Planlar programlar dolduruyor hayatımızı. Ama hiç bir zaman ölüm olmuyor o planlarımızın arasında. Düşünmüyoruz bile. Sohbet açılırsa konuyu değiştiriyoruz psikolojimiz bozulmasın diye. Çocuklarımıza anlatmıyoruz. Sevdiklerimize her an kaybedebiliriz gibi bakmıyoruz. Sabah eşimizi evden uğurlarken geri dönmeme ihtimali aklımıza gelmiyor. Bir anlık herşey bir an varız bir an yokuz. Dünya işleriyle uğraşmaktan ahireti boşluyoruz. Yatırımlar hep bugüne hep geleceğe, sonsuzluk adına yaptıklarımız çok az.

Kırgın olmak istemiyorum kimseye ya da kalp kırmak. Her sabah mutlu uğurluyorum krmmi evden. Sevdiklerimle daha sık görüşüyorum. Ölüm geldiğinde birimize hakkını vererek uğurlamak istiyorum ya da hakkıyla gitmek. Kimsenin arkasından pişmanlık duymak, arkamda pişmanlıklar bırakmak istemiyorum. Ölüm hak, kaçış yok. Doğum kadar ölümü de kabullenmeliyiz. Doğum kadar ölüm de olağan gelmeli.

Doğum günün kutlu olsun dilaram.. Rabbim yolundan ayırmasın. Hayırlı bir ömün ve ölüm nasib etsin..

Allah rahmet eylesin Yücel teyze.. Çektiğin acılar günahlarına kefaret olsun inşallah..

Eylül 25, 2013

uzun bir ara..

Çoook uzun bir aradan sonra merhaba blogum.. Niye gelmedim, neden yazmadım hiç bilmiyorum. Yazın rehaveti, boşluğu ve karışıklığı sanırım. Çok birşey değişmedi hayatımda. Ailemize katılan 3. göz ağrım bitanecik yeğenimle oyalanıyorum genelde. Pek bahtı açık bir yıl oldu bu 2013 çevremde herkes evleniyor :).

Yaz bitimiyle düzene girmeye başlıyor insanlar yavaş yavaş. Havalarda serinledi. Sonbahar modu on :)). Yapmayı planladığım bir kaç şey var bu kışla ilgili ama daha netleşmedi kafamda. Şuan için kesin olanı dikiş kursuna bu sene de devam edeceğim. Haftaya cuma başlıyor. Bugün kumaş pazarına gittim yeni sezona hazırlık için. Heyecanlıyım umutluyum :). Kış başı yapılan planları seviyorum. Eskiden pek bi devamlılığı olmuyordu ama çok değiştim ben yaa. Daha iradeli görüyorum artık kendimi. Gerçekten istediğim ve zevk aldığım şeyleri yapmaya çalışıyorum, kendimi zorlamadan kasmadan. Bu yüzden daha mutlu ve pozitifim artık.

Düşünüyorum düşünüyorum yazın neler yaptım nasıl geçti anlatayım diyorum. Aklıma birşey gelmiyor. Pek sıradan geçmiş yazım. Hiç atraksiyon olmamış. Haftasonları gezdik biraz. Ramazan ve bayram geçirdik. O kadar.

Geçtiğimiz hafta safranbolu ve amasra taraflarına gittik krmmle. Pek hoştu benim için. Oraları yazacağım inşallah. Hatıra kalsın geleceğe.

Yakında.. :)

Mayıs 06, 2013

Rabbini bilmek..



Niye insanlardan medet umuyoruz ki biz? Kendimizi mutlu etmek için neden başkalarından gelecekleri bekliyoruz. O sevsin, bu anlasın, şu arasın istiyoruz. Her zaman yanımızda olan Rabbimiz yetmiyor mu bize? Her zaman bizi huzuruna kabul etmeye hazır Rabbimiz. Niye sonsuzluk varken kısıtlı olanla oyalanıyoruz.

Rabbini yanında bildin mi tüm zorluklar kolaylaşıyor. Çekilmez dediğin çekilir oluyor. Onun dışında bir şeye gözyaşı dökmek ziyan geliyor. Ölesiye uyumak anlamsız, dünyalık hazlar saçma. O varken yanımda aciz değilim diyorsun. Gücün oluyor senin. Kalkıp açıyorsun perdeleri, gidip güzelce bir abdest alıyorsun, alnın secdeye vardığında kaybolup gidiyor bütün karanlıklar, huzur doluyorsun..

Nisan 26, 2013

bahar geldi..

Bahar geldi hoş geldi.. Dışarısı ışıl ışıl. Evim de öyle. Çok şükür güzel güneş alan evim var, dışarısı aydınlandımı evim içim her yerim aydınlanıyor. Yataktan daha çabuk kalkabiliyorum, daha enerjik oluyorum. Oysa ki eskiden karanlık günleri daha çok severdim depresifliğime depresiflik kattığı için :). Ama artık öyle değil hala çok sevsemde sonbaharı havanın aydınlık olması iyi geliyor bana.

Çok değiştim ben yaa. Şuan bir çok şey çok iyi geliyor bana. Bir gülümseme, bir yazı, bir koku, bir çocuk, bir söz.. Ufacık şeyler mutlu edebiliyor beni. Olumsuz olan ufak şeylere de takılmıyorum geçer diyorum geçiyor. Böyle olmazsan hayat geçmiyor çünkü.. Bunları farkettikçe benim şükrüm artıyor, sanırım şükrüm arttıkça da Rabbim daha fazlasını veriyor. Şükür..

3. göz ağrım 1 aylık oldu. Maşallah o kadar tatlı ve masum ki.. Oturup başına saatlerce izleyebilirim onu. Kokusunu parfüm niyetine kullanabilirim. Sıkıp sıkıp mıncıklayasım var ama benim değil ya yapamıyorum :D. Rabbim bana da öyle  bir evlay nasip etsin ama inşallah elimde kalmaz bir tarafı :). Oğluşuma ördüğüm battaniyeyi de bitirdim sonunda fotoğrafını ve örneğini yayınlayacağım inşallah bir ara. Şimdi bu aralar moda olan motiflerden örüyorum kendime battaniye yapacağım.

Bu aralar böyleyim işte. Yine yazmaya başladım çok şükür. Belki diktiklerimi bile yayınlayabilirim gelecek günlerde :)).

Nisan 23, 2013

doğumgünü..




Bugün benim doğum günüm. 25 sene önce bu saatlerde birkaç saatlik bir bebektim. Başıma geleceklerden habersiz ya karnım acıktığı için ağlıyordum yada altım temiz karnım tok uyuyordum. Aynı ihtiyaçların devam etmesiyle birlikte hayat o zamanki kadar basit değil tabii :)).

Batının zalim oyunlarından biri olan doğum günü kutlaması ister istemez etkisi altına alıyor insanı. Nefsin istiyor ki herkes hatırlasın, kutlasın. Eşin sürprizler yapsın. Gelen tebrik mesajlarını yüzümde koca bir sırıtmayla okuyorum. Ama sonra aklımda beliriyor bir düşünce. Neyi kutluyorsun sen? Ömründen 1 yılın daha geçmesini mi? Bu sorular kafamdayken değil sırıtmak mesaj atanları haşlayasım geliyor “sen benim yaşlanmamı mı istiyorsun” diye :)).

Çok karışık bir durum. Düzen eğlen, sevin, nefsini kabart diyor. Mantığım karşı çıkıyor. İyi de ben düzeni sevmem ki . Bu zamana kadar hep bir zıtlığım olmuştur kendisine. Ama nefse söz geçirmekte öyle kolay değil.

Anlaşıldı ben bugün  25 yaşında olmuşum ama  daha olmamışım…

Şubat 23, 2013

hatırlamak..

Benim bir blogum vardı değil mi?? Ara ara gelir bir şeyler yazardım. Ne kadar vefasız, iradesiz ve istikrarsız bir insanım ben. Bu aralar bütün olumsuz sıfatları sayabilirim kendim için. İyi değilim moralman, keyifsizim. Geçecek inşallah biliyorum az sabır..

Ocak 25, 2013

kimyasala hayır!..

Ahh bu aralar manyak gibi doğal çamaşır bulaşık deterjan tarifleri arıyorum. Karar verdim evdeki tüm kimyasalları atacağım. Onların yerine doğal ürünler kullanacağım. İlk olarak diş macunundan kurtulmaya karar verdim. Misvak kullanıcaz. Hem doğal hiç bir zararlı madde içermiyor hem de sünneti seniyye. Bir taşla iki kuş misali :)).

Daha sonra çamaşır deterjanını ve yumuşatıcıyı atacağım. İnternette bulduğum doğal karışım deterjanları yapıp deneyeceğim. İnşallah sonuç güzel olur. Bu kadar hevesliyken hevesimin kırılmasını istemiyorummm..

Sonra sıra mutfağa gelecek yada mutfak daha önemli ilk önce oradan da başlayabilirim. Yine internette keşfettiğim karışımları uygulayacağım.

Tuvalet, yer, halı, koltuk ve camlar için de karışımlar var sırayla hepsini yapacağım. Tariflerini şimdiden yazmak istemiyorum. Belki berbat birşey çıkacak ortaya ne biliyorum dimiii. Ben bi yapıp uygulayayım sonra hepsiiniiii yazarım inşallah.

Şampuan, duş jeli ve sıvı sabun işine henüz girmedim ama yakındır :). Rabbim yardımcım olsunn..